31 Aralık 2013 Salı

Mutlu Yıllar




Kışın ortasında kendisinden birkaç beden büyük incecik hırkayı giyip tartısının başında belki tartılan olur diye umutla bekleyen çocuk,bir eli koltuğunun altında diğer eli titreyerek insanlara mendil uzatan küçük kız,benzinlikte arabaya tazyikli su tutup yıkayan ve insanların benzin aldığı için arabalarını ücretsiz yıkatıp senin yapmak zorunda olduğunu düşündükleri için bırak para vermeyi teşekkür bile etmeyi düşünmedikleri çocukları evde çoktan uyumuş baba,son model ya da kalbur üstü arabalarıyla ya da her neyse eğlence mekanlarına gelip bir gecede yüzlerce hatta binlerce liralık hesap ödeyen insanlara gece boyunca hizmet eden lakin evine toplu taşıma aracıyla dönen genç adam senin de yeni yılın kutlu olsun.


Not : Fotoğraf  Elif AKKUŞ'a aittir.Kullanmama izin verdiği için kendisine teşekkür ederim.




21 Kasım 2013 Perşembe

Ordan Burdan 5



Evet nerede kalmıştık ?


Yine aynı cümleleri kuracağım :) Uzun zaman oldu yazmayalı , yazamayalı.Yazmak için çok da fırsat oldu belki.Lakin yazabilmek için hasret anca birikti diyelim.


Çok şey değişti hayatımda ,çok hızlı geçti bu yaz da.Askere gittim mesela.Ne olduğumu anlamadan gittim hem de.18 gün acemilik dönemi derken biranda 38 gün oluverdi.Yemin töreninin yapılacağı o Cuma bi gelmedi.

Askerlik için anlatılacak,yazılacak çok şey var.Korkmayın hemen,zaten pek okuyucum olduğu söylenemez elde var olanları da askerlik anıları anlatıp kaçıracak değilim :)

Askerlik ne kadar kısa olursa anısı da o kadar fazla olurmuş derler :) Ama inanın benimki öyle değil.Valla değil.


Neyse şahsi konulara pek girmeyelim.(Kusura bakmayın uzun süredir yazmayan biri için girizgah olarak kabul edin yukarıdaki zırvalamaları)


Sobadan sonra kanoriferli ev de pek rahat oluyor.


Hani hep imreniyoruz ya çok zenginlere , zevk-i sefa içinde yaşayanlara , kimi yerlerinde fındık kıranlara.Hani diyoruz ya onlar için bazen "Allah bir kere yürü ya kulum demiş" diye.Allah'ın yürü ya kulum dediği için yürüyüp hatta koştuğunu düşündüğümüz insanlar parayı,rahatı,bolluğu ne kadar çekiyorsa öte yandan tüm sıkıntıları,dertleri üst üste yaşayan insanlar da var.İlkine imreneceğimize,diğer örneğe bakıp şükretmeli mi ne ?


Çocuk her yerde çocuk.Ne acı , ne keder , ne dert yaşlandırır yüzünü , ne hüzün eğer yüzünü.Çocukken her şey iyi hoş da peki ya büyüyünce ?



Anladım ki hayal kurmayla da olmuyor.Harekete geçmeyince aslında insan yerinde sayıyor.


İnanmış bir insan her şeyi başarabilir.


Geciktirmemeli hayatı,her şeyi zamanında yaşamalı.Pişman olmamalı ilerde geçmişte ertelenenler için.


Zamane parmak oyunu : 5 arkadaş bir yere oturmuş.Bu akıllı telefonu çıkarmış mesaj yazmış , bu da akıllı telefonunu çıkarmış oyun oynamaya başlamış , bu da akıllı telefonunu çıkarmış ve sosyal medyadan başka arkadaşlarıyla muhabbete dalmış , bu da akıllı telefonunu çıkarmış ve masadaki henüz içilmemiş ama soğumuş kahvelerin fotoğrafını çekip paylaşmış, bu da çıkaracak akıllı bir telefonu olmadığı için " Hani biz muhabbet edecektik ? " demiş.


Aklının olmadığı yerde bedeninin ne işi var  ?



Yalnız olmanın ne kadar zor bir şey olduğunu tek başına yorgana nevresim geçirirken anlarsın.


Terk etmek zor bir şehri.Tek başına bırakıp gitmeler zor.Hele bir de arkana bakmadan gidebilmek daha da zor.


Gönlün sığdığı yere beden de sığar.


Lafı fazla uzatmadan huzurlarınızdan ayrılsam iyi olur sanırım :) En kısa sürede tekrar buluşabilmek dileğiyle.Sağlıcakla,umutla kalın.

NOT: Son birkaç gündür fena halde takılmış durumdayım,bu yazıyı yazarken kaç defa çaldığını tahmin bile edemezsiniz.Hani olur da dinlemek istersen burada.